Asgari ücretteki artış talepleri, enflasyonun yükselmesiyle birlikte daha da yoğunlaştı. Merkez Bankası'nın yıl sonu enflasyon tahminini iki puan yükseltmesi ve mayıs ayında enflasyonun zirveye ulaşması, milyonlarca çalışanın asgari ücrete ilişkin endişelerini artırdı.
Araştırmalar, nisan ayında dört kişilik bir ailenin açlık sınırının sebze fiyatlarındaki düşüşle birlikte 19 bin 890 liraya gerilediğini gösterdi. Uzmanlar, asgari ücretin bu seviyenin altında kalarak açlık sınırıyla uyumsuz olduğunu belirtiyorlar.
Asgari ücretin belirlenmesi ve olası bir zam tartışmaları, ekonomi çevrelerinde yoğun bir şekilde sürüyor. Bazı uzmanlar, asgari ücretin açlık sınırının altında kalmaması için acil bir artış gerektiğini vurgularken, diğerleri ise işveren maliyetlerini göz önünde bulundurarak artışın dengeli olması gerektiğini savunuyorlar.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Merkez Bankası raporuna rağmen 3-4 bin lira arasında bir zam beklentisinin olduğunu dile getirdi.
Özellikle uzmanlar, eylül ayında asgari ücrete yapılacak olası bir artışı işaret ediyorlar. Ekonomistler, enflasyonun yüksek seyretmesine rağmen asgari ücretin bu seviyede sabit kalmasının, çalışanların geçim sıkıntısını artırabileceğine dikkat çekiyorlar.
Bu bağlamda, gelecek dönemde asgari ücrete yapılacak zammın, hem enflasyonla mücadeleye katkı sağlayacak hem de çalışanların yaşam standartlarını iyileştirecek şekilde belirlenmesi gerektiği üzerinde yoğun bir uzlaşı bulunuyor.